Merhaba….
Yeniden ama içten merhaba diyebilmek,sabah heyecanla uyanmak, gelecek korkusundan ve hırslardan arınıp temizlenmek ne kadar da güzel.Siz tabi şimdi merak içerisindesiniz neden bu kadın böyle konuşuyor diye değil mi?Haklısınız ama izin verin anlatayım.Çünkü uzun süredir kendimle, hırslarımla,kariyerim ve hayatımının gidişatıyla ilgili ciddi bir kavga içerisindeydim.Kısacası bunu bir medya mensubunun gebelik depresyonu diye de adlandırabilirsiniz….

Görüşmeyeli daha doğrusu ben sizlerle yaşadıklarımı paylaşmayalı epey bir zaman geçti. Bu zaman zarfında ben sonunda 8 aylık bir mücadele sonucunda hamile kalmayı başardım.En son ne demiştik her şeyi planlayamazsınız.Evet her şeyi planlayamıyorsunuz bunu bir kere daha tecrübe etmiş oldum.Neden biliyor musunuz çünkü çok zor bir 3 ay geçirmek zorunda kaldım.En kötüsü de yaşadığım kanamalar nedeniyle Tv 8’deki editörlük görevime veda etmek zorunda kaldım. Evde tam bir ay hiç kalkmadan yatmak da işin tuzu biberi oldu.Peki sizce sonra ne oldu ? Bir medya mensubunun gebelik depresyonu cümlesi girdi hayatıma…

Nasıl cümle ama? Bu cümleyi biraz daha genişletip kitap yazmayı düşünüyorum.Bu arada işi bırakmadan önce sevgili Nur Onur’un sunduğu “Adım Adım Çoçuğum” programının editörlüğünü yaptım uzunca bir süre.Anne ve babalara rehber olmayı amaçlayan programımıza katılıp bizlerle ve sizlerle bilgi ve birikimini paylaşan tüm doktor,sanatçı,uzman konuğumuza ve onları bizlerle buluşturanlara teşekkürü bir borç bilirim. Tv 8’deki tüm programların. kalitesi tartışılmaz .Ancak şu günlerde bazı ünlü yüzlerin bizim yaptığımız programların benzerlerini yapıp “Türkiye’de ilk kez bu tarz bir programı ben yapıyorum.” ,açıklamalarını duymak da beni biraz üzüyor doğrusu…

Neyse gelelim tekrar asıl konumuza…Gebelik depresyonu…Maalesef sevgili doktorum Prof Dr Kerem Doksat’ın dediğine göre her 10 anne adayından ikisinde depresyon görülebiliyormuş. Özellikle ilk üç ayda ortaya çıkan gebelik depresyonuna ,daha çok anneliğe hazır olmayanlarda daha doğrusu planlanmayan hamileliklerde rastlanıyormuş. Ama arada bir benim gibi vakalar da oluyor tabi.Benim ki maalesef hem geçirdiğim rahatsızlıklardan hem de beklemediğim bir anda çok sevdiğim işimden ayrılıp evde vakit geçirmeye çalışmaktan kaynaklanıyor. Her ne sebeple olursa olsun bu durumu yaşayanlar olabilir aranızda. Lütfen eğer ciddi anlamda uykusuzluk,yeme isteksizliği,nefes almakta zorluk ,sürekli bir can sıkıntısı ve evden dışarı çıkma isteği ve buna benzer sıkıntılar hissederseniz bir uzmanın kapısını çalmayı ihmal etmeyin. Bunun en büyük zararı minik yavrumuza olacaktır. Hatta gerekirse ilaç kullanmaya bile hayır demeyin.Çünkü ben şu anda gerçekten kendimi çok daha iyi hissediyorum. Benim bu durumdan kurtulmama yardımcı olan sevgili doktorlarım Kerem ve Neslim Doksat’a bir kez de buradan teşekkür etmek istiyorum.Lütfen sizler de, varsa bu tür sıkıntılarınız benimle paylaşın. Elimden geldiğince sıkıntılarınıza ortak olmak isterim.

Bir sonraki yazımda sizleri çok değerli, çok tatlı, çok bilgili bir isimle tanıştaracağım. Medyada ünvanı ünlülerin doğum koçu diye geçiyor ama bence onun için yalnızca bu cümleyi kullanmak haksızlık olur. Bebek hemşiresi Ayşe Öner’i anlatacağım sizlere. O zaman kadar sevgiyle kalın ,kendinize özellikle de ruh sağlığınıza iyi bakın.
Özlem Ögen ,Yurdakul
Editör…