2 yas sendromuyla ilgili bir yazı yazmayı uzun zamandır planlıyordum. Ancak elimi kolumu bağlayan; konunun zor olması ve bu konunun uzmanları varken, benim yazımın onların yazılarının yanında sönük kalacağının endişesiydi.

Anlatıldığı kadar ürkütücü mü gerçekten bilmiyordum. Tüm cesaretimi toplayarak yazımı yazmaya karar verdim.

Araştırmaya ilk olarak okumakla başladım. Bir kız çocuğu annesi olarak ne ile karşılaşacağımı bilmeliydim. Cesaretimi topladıktan sonra oturdum bilgisayarımın başına, aldım bir fincan kahvemi ve başladım klavye gevezeliğine. Hadi hayırlısı… Bakalım neler çıkaracağım? Benim için önemli olan, sizlerin vereceğiniz tepkiler.

Aslında burada önemli olan, anne babanın tutumudur. Siz tutum değişikliğinizi doğru yaparsanız, kendi içinizde tutarlı olursanız, aileniz içerisinde uyumlu davranış sergilerseniz; çocuğunuzun ağlayarak istediğini yaptıran bir çocuk olmasını engellemiş olursunuz.

AİLE BÜYÜKLERİNİN DİKKATİNE

Çocuk büyütmek, ona ahlaki değerlerin önemini anlatmak, bu yönde eğitim vermek ve terbiye etmek anne babanın görevidir.

Büyüklerimiz torunlarını sevebilir ve biz anne babalara lojistik destek verebilir. Fakat çocukları, anne-babanın uygun gördüğü şekilde yetiştirmelidir. “Aaaa! Biz sizi böyle mi büyüttük? Bizim zamanımızda böyle miydi?” sözlerini duyar gibiyim. Ama zamane anneleri ve babaları çocukları konusunda daha hassas.

En büyük yanlışımız; birimizin hayır dediğine, diğerimizin evet demesi. Sergilemiş olduğumuz tutum karşısında, çocuklarımız bocalıyor ve yanlışlarla dolu bir büyüme evresi geçiriyor. Kendi başına karar veremeyen, neyin yanlış neyin doğru olduğunu bilmeyen, hata yamaktan korkan çocuklar yetiştiriyoruz.

Anneler ve babalar, çocuklarınıza karşı birlik olmalısınız. Evetse evet, hayırsa hayır! Çocuklarınızın kafalarını karıştırmamalısınız. Ayrıca tepkilerinizde de ortak ve eşdeğer olmalısınız.

Bazı ailelerde gördüğüm bir hata var ki, ne olur sizler yapmayın! Mesela, çocuğunuz gözünüzün içine baka baka bardaktaki suyu yere döküyor. Anne öfkeyle, baba da gülerek tepki veriyor. Bu tutum karşısında çocuk bocalıyor. Çocuk, anneninkini öfke babanınkini de gülme olarak algılıyor. Empati kurabilirsek; bardaktaki suyu döktüğünüzde, anne babanız bu şekilde tepki verse, suyu dökmenin yanlış bir şey olup olmadığını nasıl anlarsınız?

BENDE BURDAYIM! BENDE VARIM!

2 yaş sendromu olarak nitelendirdiğimiz evre, bir çocuğun bebeklikten çıkıp kendini ispat etme evresi olarak algılanıyor. Hem onun için, hem de ailesi için aslında sancılı bir dönem. İnatlaşma, söz dinlememe, aşırı hareketlilik, itiraz, ağlama krizleri…

Dünyanın merkezinde zannediyorlar kendilerini.

Peki, gerçekten 2 yaş sendromu, 2 yaşında mı başlıyor? Sorunun cevabı tabi ki HAYIR! Kızımın sendromu 18. ay civarında başladı. En azından kendini hissettirdi. İnatlaşması, sürekli hayır demesi 18. ayında kendini gösterdi.

Uzmanlar, çocuklarımızın onlara seçenek sunulmadığı için sürekli olumsuz yaklaştıklarını belirtiyor. Seçenekleri birden fazla olursa, hayırları azalıyor. Çocuklarınıza birden fazla seçenek sunun. Kızımda denedim, faydasını da görüyorum.

Bu dönemler biz anneler ve babalar için zor dönemler. Unutmamalıyız ki, zor dönemleri karşılıklı destekle daha az hasarla atlatabiliriz. Tavsiyem, bu dönemlerde çocuğunuza sert çıkışmamanız, farklı bir odada derin ve sık nefes alarak rahatlamanız.