En sık görülen RETİNA hastalıklarından Sarı Nokta Hastalığı ve Diabetik Retinopati körlüğün en önemli nedenlerindendir. Bu hastalıkların tedavisinde çığır açan İNTRAVİTREAL İĞNE TEDAVİLERİNİ İlgi Hastanesi Retina Uzmanı Op. Dr. SADUN YALÇIN ile konuştuk.

İsmail Koray: Sarı Nokta Hastalığı ve Diabetik Retina Hastalığı hakkında kısaca bilgi verirmisiniz?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Sarı Nokta Hastalığı MAKULA DEJENERASYONUDA denilen görmeden sorumlu sarı noktanın yaşla birlikte yıpranmasına ve buna bağlı bu bölgede kanama ile kendini gösteren yaygın bir hastalıktır. Diabetik Retinopati ise diabete bağlı olarak retina kılcal damarlarında meydana gelen kanama ve tıkanıklığa bağlı olara retinanın sinirsel tabakasının zedelenmesidir. Bu iki hastalık tüm dünyada en sık görülen RETİNA hastalıklarıdır.

İsmail Koray: Bu iki hastalık tedavi olmassa görmeyi nasıl etkiler?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Bu iki hastalıktan diabetik retinopati tedavi edilmesse tamamen körlüğe neden olurken sarı nokta hastalığı tamamen körlüğe neden olmaz. Çünkü sarı nokta hasarlanmasına rağmen kenar retina sağlam olduğundan yandan görme her zaman korunur.

İsmail Koray: Bu hastalıklarda kullanılan iğne tedavileri hakkında bilgi verirmisiniz?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Bu iki hastalıkta kullanılan iğne tedavileri son 5 yılda retina hastalıklarının tedavisinde keşfedilen en mükemmel buluşlardır. İlk olarak 2004 yılında FDA ONAYI ALARAK uygulanmaya başlamıştır. Kullanımı yaygınlaştıkça ve her geçen gün yeni iğne tedavileri gündeme geldikçe artık bu hastalıklardan körlük meydana gelmesi olanaksız gibidir. Bu iğne tedavileri uygun zaman ve uygun şartlarda yapılırsa bu iki hastalıktan meydana gelen körlükleri ciddi oranda azaltmaktadır.

İsmail Koray: Bu hastalıklarda kullanılan iğneler nelerdir?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Burada kastedilen ANTİ-VGEF Tedavide uygulanan 3 tip ilaç vardır:
1:)PEGAPTANİB: Ticari adı MACUGEN’dir.
2:)BEVACİZUMAB: Ticari adı AVASTİN, ALTUZAN’dır.
3:)RANİBİZUMAB: Ticari adı LUCENTİS’tir.
Ayrıca çok sık kullandığımız göz içi kortizon tedavileri de tek başına yada bu ilaçlarla karıştırılarak yapılabilir.

İsmail Koray: Sarı Nokta Hastalığında İNTRAVİTREAL ANTİ-VGEF İĞNE tedavisi nasıl uygulanır?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Sarı nokta hastalığında iğne tedavisinden önce 2000’li yılların başında soğuk laser denilen FOTODİNAMİK TEDAVİ UYGULANIYORDU. 2004 yılından sonra ise iğne tedavileri ile laser tedavisi birlikte uygulanmaya başlandı. Laser tedavisi sadece hastalığı durdururken iğne tedavileri hastalığı durdurmakla birlikte kanamayı hızlı bir şekilde kurutarak görmeyi önemli oranda arttırmaktadır. Son yıllarda artık belli aralıklarla uygulanan iğne tedavisi yeterli ve başarılı olmaktadır. Bu iğne tedavilerin hangi sıklıkta uygulanması gerektiği hala tartışmalıdır. Ben günlük pratiğimde öncelikle Göz anjiosu(FFA) ve Göz Tomografisi(OCT) ile SARI NOKTA hastalığındaki kanamayı ve ödemi tespit ettikten sonra birer ay ara ile 3 kere İNTRAVİTREAL ANTİ-VGEF tedavi uyguluyorum. Genellikle ilk tedavide kortizonla karıştırıp yapıyor 2. Ve 3. İğne tedavilerinde sadece ANTİ-VGEF tedavi uyguluyorum. 2 ay sonra çekilen OCT de ödem yoksa takip ediyorum. Yani takibi OCT İLE yapıyor ve ödem durumuna göre iğne tedavisini uyguluyorum.

İsmail Koray: Diabetik retinopatide iğne tedavisi nasıl uygulanmaktadır?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: DiABETİK RETİNOPATİDE iğne tedavisi körlüğe neden olan kanamayı kurutmak ve görmeyi azaltan ödem için yapılır. Kanama için hala günümüzde altın standart tedavi argon laser tedavisidir. Ama kanamayı kurutmak için laser ile birilkte iğne tedavisi yapılırsa kanama ameliyata gitmeden hızlı bir şekilde azalmaktadır. Ödem için ise kendi tecrübelerime dayanarak söylemek gerekirse bu sihirli iğne tedavisi tek başına yeterli olmamakta olup genellikle kortizon ile kombine edilmelidir. Klinikte kanama için daha az laser ve daha çok iğne tedavisini kullanmaktayım çünkü aşırı yapılan laser tedavisi görmeyi azaltmaktadır. Ödem için ise asla tek başına ANTİ-VGEF tedaviyi uygulamamaktayım . Genellikle kortizon ile kombine uygulamaktayım. Sonrasında ödem için GRİD LASER denilen LASER uygulamaktayım. Tüm bu tedavileri hastanın gözünü uyuşturarak yapıp hastanın hiçbir ağrı duymamasını sağlamaktayız.Ayrıca nadiren uyguladığım bir tedavide tüm tedavilere dirençli makula ödeminde 20 mg yüksek doz kortizon uygulamasıdır.

İsmail Koray: GÖZ İÇİ İĞNE tedavisi nasıl uygulanır?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Aslında göz içi iğne tedavisi ilk duyulduğunda insanı ürkütse de uygulaması son derece kolay ve ağrısızdır. Bunun için öncelikle steril bir ortam ve steril cihazlar gerekmektedir. Sonra hastanın gözü damla ile uyuşturularak göz özel baticon solüsyonu ile temizlenir. Ve sonra gözün alt kenarında çok ince bir iğne ile 2 saniyede enjeksiyon yapılarak göz kapatılır ve işlem tamamlanır.

İsmail Koray: GÖZ İÇİ enjeksiyonlarının riskleri nelerdir?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: En önemeli risk ENDOFTALMİ dediğimiz gözün mikrop kapmasıdır. Burada önemli olan olan ilacın yeni olması ve gözün batikonla iyice temizlenmesidir. Şimdiye kadar yaptığımız 5000’e yakın göziçi enjeksiyonlarda endoftalmiye rastlamadım. Burada en önmeli şey batikonla hijyenin iyice sağlanmasıdır. Bir başka önemli risk ise hastanın HİPERTANSİYONUNUN olmasıdır. Tansiyon yüksek ise ilaç uygularken çok dikkatli olunmalıdır.

İsmail Koray: Gelecekte iğne tedavileri için bizleri neler bekliyor?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: İğne tedavilerinin umutla beklendiği 3 ana hastalık grubu vardır: SARI NOKTA HASTALIĞI- DİABETİK RETİNOPATİ- GECE KÖRLÜĞÜ VE STARGARDT hastalığı gibi doğuştan hastalıklardır. Bu 3 ana grup üzerinde çok yeni ilaçlar yakında piyasa sürülecektir ama yinede şimdiden bir zaman vermek doğru olmaz. VGEF-Trap, SİRNA molekülleri, Volociximab gibi birçok ileç özellikle sarı nokta hastalığının yaş tipinde çok etkili ve güvenilir bir tedavi oluşturacak yeni ilaçlarımızdır. Daha önemli bir grup ise sarı nokta hastalığının kuru tipidir ve biz bu grupta pek etkili ibr tedavi seçeneğini şu an için hastalarımıza sunamıyoruz. Ama CNTF VE fenretinidine gibi ilaçlar kuru tipte de başarı ile uygulanmaya başlayacaktır. Yine saydığımız bu son iki ilaç gece körlüğünde hastalığı yavaşlatıp oluşan hasarı önemli ölçüde azaltacaklardır.

İsmail Koray: Son olarak neler söylemek istersiniz?

Op. Dr. Sadun YALÇIN: Retina hastalıklarında iğne tedavileiri bir çığır aşmış olup ileirye dönük umutlarımızı dadada arttırmaktadır. Şu an için sarı nokta hastalığında ve diabetik retinopatide hastalık erken teşhis edilirse bu iğne tedavileri ile çok yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır. Yeni çıkan ilaçlarla da artık cerrahiye olan ihtiyaç giderek azalacaktır.

Email Adresi: drsadunyalcin@hotmail.com